Oyun Terapisi Uygulama Türleri ve Etkinliği

Yazar: Ümit Ünsal KAYA, Şerife Burcu KAYA

Yayınevi: IMPERIAL Yayın

ISBN: 978-605-72560-1-0

Sayfa Sayfası: 46

Yayın Tarihi: Nisan 2023

Fiyat: ÜCRETSİZ

Kitap Hakkında


Oyun terapisi, çocukların ve yetişkinlerin zihinsel ve duygusal sağlıklarını iyileştirmek amacıyla kullanılan bir tedavi yöntemidir. Bu yöntem, çeşitli oyunlar ve aktiviteler aracılığıyla kişilerin içsel dünyalarıyla bağlantı kurmalarını sağlar. Oyun terapisi, psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde de kullanılabilir ve özellikle çocuklar için etkili bir yöntem olarak kabul edilir. Terapötik oyun, küçük çocukların yaşamları ve zihinleri hakkında daha derin bir içgörü kazanmak için çeşitli ifade tekniklerini içerir. Oyun terapisi için, eğitimli oyun terapistleri tarafından teorik bir modelin sistematik kullanımı ile kişilerarası bir süreç oluşturulur. Oyun terapisi, çocukların ihtiyaç duyabilecekleri yardımı almaları için yaşlarına uygun bir yoldur ve klinisyen ile hasta arasında güvenli bir ilişki kurulmasına yardımcı olur.

Çocuk Merkezli Oyun Terapisi (ÇMOT) ilk olarak Virginia Axline tarafından 1940'larda geliştirilmiştir. Bu terapi yaklaşımı, çocukların büyüme ve iyileşme için özerk oldukları inancını temel alır. ÇMOT, çocukların içsel yönlendirmelerine odaklanarak, kendi kendilerini motive edebilecekleri ve kendi hızlarında uyum sağlayabilecekleri bir düzeyde oyun yoluyla iletişim kurabileceklerini savunur. Terapötik bir sistem olarak tanımlanan ÇMOT, oyun alanı içinde ifade özgürlüğünü teşvik eden yönlendirici olmayan bir yaklaşım kullanır. Terapide güçlü bir terapötik ilişki kurmak önemlidir ve terapist, çocuğun duygusal ihtiyaçlarına ve ifadesine karşı duyarlı olmalıdır. Terapi sürecinde, terapist çocuğu özenle seçilmiş bir dizi oyuncakla serbest oyun oynamaya teşvik eder ve çocuğun oyununu yönlendirmemesine izin verir. Terapistler, sözel olmayan davranışlara katılarak ve gözlemleyerek, gördükleri davranışın sonucundan ziyade tanımlar aracılığıyla gördüklerini kabul ederler. ÇMOT ayrıca, cesaretlendirici ifadeler kullanarak çocukların özgüvenini artırırken, bağımsızlığı ve öz sorumluluğu teşvik eder.

Psikodinamik oyun terapisi, ego psikolojisine dayanan ve psikanalitik gelenekten geliştirilen bir terapi türüdür. Anna Freud, Hermine Hug-Hellmuth ve Melanie Klein'ın klinik çalışmalarından etkilenmiştir. Bu terapi, davranış değişikliği yerine çocuğun içsel varlığının daha geniş, içsel yönlerini etkilemeye odaklanır. Klinisyen, çocuğa empatik bir şekilde yanıt verir ve onu dinlerken, çocuğun kırılganlıklarına dair içgörü kazanmaya teşvik eder. Yorumlama, psikodinamik oyun terapisinin önemli bir parçasıdır. Klinisyen, çocuğun duygularını, deneyimlerini ve davranışlarını daha iyi anlamasını kolaylaştıran empatik yorumlar kullanır. Ancak, psikodinamik oyun terapisi, ampirik olarak değerlendirilmesi zor bir modeldir ve etkinliğine ilişkin araştırmaların çoğu vaka çalışmalarıyla sınırlıdır.

Bilişsel-Davranışçı Oyun Terapisi (BDOT), çocukların bilişsel ve davranışsal stratejilerini geliştirmek ve adaptif başa çıkma mekanizmalarını artırmak için tasarlanmış bir terapi yöntemidir. BDP'nin terapötik oyun ile entegrasyonunu içerir ve 2-6 yaş arası küçük çocuklara klinik hizmet sağlamayı amaçlar. BDOT, çocuğun gelişimsel seviyesine uyum sağlar ve bilişsel ve davranışsal hedefleri desteklemek için terapist tarafından seçilen oyun aktivitelerini kullanır. Yapılan araştırmalar, BDOT'nin grup ortamında travmatize olmuş çocuklar ve sosyal kaygı zafiyeti gösteren okul çağındaki çocuklar için etkili olduğunu göstermektedir.

Filial Terapi, ebeveynleri çocukları için terapötik bir kaynak olarak eğiterek, çocukların sağlıklı bir şekilde gelişmesine yardımcı olmayı hedefleyen bir terapi yöntemidir. Bu terapi yöntemi, çocuk merkezli oyun terapisini ve aile çalışmasını birleştirir ve ebeveynlerin terapi sürecine yoğun bir şekilde dahil edilmesini sağlar. Tedavi süreci, ebeveynlerin çocuklarıyla oynamalarını içerir ve çocuk liderliğindedir. Filial terapi en çok 3-10 yaş arası çocuklar için etkilidir. Filial Terapi üzerine yapılan araştırmalar, ebeveyn-çocuk ilişkisindeki gelişmelerin etkinliği için sürekli olarak istatistiksel olarak anlamlı kanıtlar sağlamıştır. Bu terapi müdahalesinin siyah aileler için de uygun olduğu bulunmuştur, ancak kültürel olarak sınırlı bir alanda daha fazla araştırma yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Genel olarak, Filial Terapi, ebeveynleri çocukları için sağlıklı beceriler edinmeye teşvik ederek, çocukların iyi oluşunu destekler ve ruhsal esenliği teşvik etmek için terapötik bir kaynak olarak hareket etmeye yönelik klinik olarak bilgilendirilmiş öneriler sunar. Ebeveyn-Çocuk Etkileşim Terapisi (PCIT), ebeveyn ve çocuk arasındaki ilişkiyi güçlendirmeyi hedefleyen bir tedavi yöntemidir. PCIT, 3 ila 6 yaş arası davranış sorunları olan çocuklar için geliştirilmiştir ve yalan söyleme, yangın çıkarma, sözlü/fiziksel saldırganlık ve ebeveyn isteklerine uymama gibi davranışsal zafiyetlerin tedavisinde kullanılır.

PCIT, çocuk merkezli oyun terapisi, sosyal öğrenme teorisi ve bağlanma teorisi kullanarak, ebeveyn ve çocuğun davranışlarını değiştirmeye odaklanır. Tedavi sırasında, ebeveyn ayrı bir odada çocuğuyla etkileşime girerken bir klinisyen kulak içi hoparlör aracılığıyla koçluk yapar. Tedavi süresi genellikle 16 ila 20 hafta arasında değişmektedir, ancak vakadan vakaya değişebilir. Tedaviye dahil olacak tüm ebeveynler, bakıcılar veya sevdikler de bir değerlendirme aşamasından geçerler. PCIT tedavisi, CDI (Çocuk Yönlendirmeli Etkileşim) ve PDI (Ebeveyn Yönlendirmeli Etkileşim) olmak üzere iki farklı beceri setine odaklanır. Tedavi CDI ile başlar ve ebeveyne uygun modelleme teknikleri öğretilir, rol yapma egzersizleri yapılır ve PCIT'in didaktik tarzı bir sunumu tamamlanır. CDI aşamasında, ebeveyn çocuğun seslerini yansıtacak, çocuğun davranışlarını yüksek sesle tanımlayacak ve etkileşimler boyunca olumlu pekiştirme kullanacaktır. PDI aşamasında, ebeveyn çocuğu yönlendirir ve sınırlandırır ve öğretilen becerilerin kullanımını pekiştirir.